19 Temmuz 2013 Cuma

Iskât-ı savm ne demektir?

Iskat-ı savm, ölünün üzerindeki oruç borçlarını düşürmek demektir. Iskat, kişinin sağlığında çeşitli sebeplerle eda edemediği oruç, adak, keffaret gibi dini mükellefiyetlerinin, ölümünden sonra fidye ödenerek düşürülmesi, böylece o kişinin bu tür borçlarından kurtulması anlamını taşır. Ölünün üzerinden, sağlığında mazereti sebebiyle tutamadığı oruç borçlarının düşürülmesi için fidye verilmesi hususu, ayet ile sabittir. Kur’an-ı Kerim’de: “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumuna yetecek kadar fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Bu ayetin hükmüne göre, oruca dayanamayan veya mazeretleri sebebiyle Ramazanda ve diğer zamanlarda oruç tutmaktan aciz kimselerin, her bir oruç günü için fidye ödemeleri gerekir. Ayette, hayatta olup oruç tutmaya sağlığı imkan vermeyenlerin fidye vermeleri söz konusu edilmektedir. Hayatta iken imkan buldukları halde oruç tutmadan ölenler için oruç keffareti ödenip ödenemeyeceği konusu alimler ararsında tartışmalıdır? Fakihlerin çoğunluğu, yukarıdaki ayet-i kerime’den hareketle, mazeretli veya mazeretsiz oruç tutmamış ve kaza etmeden vefat etmiş olan kimselerin oruç borçları için de fidye ödeneceğini, hatta bu kimselerin bu konuda vasiyette bulunmaları gerektiğini ifade etmişlerdir (Merğinani, el-Hidaye, I, 127). Çünkü fidyenin gerekçesi, oruç tutmaktan aciz olmaktır. Ölen kimse de oruç tutmaktan mutlak surette acizdir. O halde bunların durumu, tutamadıkları oruca karşı fidye vermeleri nass ile sabit olan kişilerin durumuna kıyas edilebilir (Serahsi, el-Mebsut, III, 100; İbn Kudame, Muğni, III, 82).

Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu